Doğu Türkistan
Doğu Türkistan’in kısaca Tarihi
Doğu Türkistan, makûs kaderinden asırlardır kurtulamamış, bir taraftan Rusya diğer taraftan Çin’in kıskacı arasında sıkışarak hayat mücadelesi vermeye çalışmaktadır.
Doğu Türkistan yüzölçümü itibariyle 1.828.418 kilometrekaredir. Doğu Türkistan; Tibet, İç Moğolistan ve Mançurya gibi Kızıl Çin müstemlekeleri dâhil, bütün Çin topraklarının beşte birini teşkil etmektedir. Fakat zengin petrol yataklarına sahip olması ve son dönemlerde Çin-Rusya arasındaki enerji yakınlaşmalarının kesiştiği bölge olması hasebiyle bölgenin önemi daha da artmıştır.
Doğu Türkistan, Türklerin eski yerleşme alanlarından biridir. Bölgeye ilk hâkim olan Türk Devleti, Hunlardır. M.Ö. 300 yıllarından itibaren Türk birliğini kurma çabalarına giren Hun Devleti, Doğu Türkistan’ı kendisine bağlamıştır. Doğu Türkistan coğrafyası bu tarihten sonra sırasıyla; Hun (M.Ö. 220-M.S. 386), Tabgaç (386–534) ve Göktürk (550–840) hâkimiyetinde kalmıştır. Uygur Türkleri 840 yılında bölgeye yerleşmiştir.
840 yılında Kırgızların Uygur başkentine girmesinden sonra Uygurlar kendilerini toparlayamamışlardır. Bir kısmı Kuzey Çin tarafına (Kansu bölgesine), bir kısmı da bugünkü Doğu Türkistan (Turfan ve Kaşgar) tarafına göç etmişlerdir. Bu bölgede kurulan Uygur Devleti Cengiz istilasına kadar varlığını devam ettirmiştir.
Doğu Türkistan’a göç eden Uygur Türklerinin başında Vu-hi Tegin’in kardeşi Ngo-nie Tegin bulunuyordu. Bunlar, 840’ta Kara-balasagun’da istilacılar tarafından öldürülen Uygur kağanının yeğeni Mengli’yi kağan seçerek 856’da Doğu Türkistan toprakları içinde 3. Uygur Devleti’ni kurmuşlardır. Uygur Devleti, Karahanlı Devleti ile X. yüzyılın sonlarına doğru birleşinceye kadar hüküm sürmüştür.
Yedisu tarafına göç eden Uygurlar, kendilerinden evvel buraya kadar gelerek yerleşik hayata geçen ve Tibetlilerle olan savaş sırasında Doğu Türkistan’ın güney taraflarına kadar gelen (Kaşgar, Yarkent, Hoten) Uygur Türkleriyle kaynaşmışlardır. Uygurlar, Karluk Türkleriyle birleşerek 880’de Karahanlı Devletini kurmuşlardır. Doğu Türkistan daha sonra Kara Hoca Uygur Hanlığı (846–1218) ve Türk-Moğol İmparatorlu hâkimiyeti altında kalmıştır (1218–1759).
1750’de Çin işgali başlamış ve 1862 tarihine kadar sürmüştür. Bu süre içinde Doğu Türkistan’da 42 isyan hareketi olmuştur. 1863’te Mehmed Yakup Bey, Kaşgar merkez olmak üzere devlet kurmayı başarmıştır. Bu devlet Abdülaziz’den istedikleri yardımı almışlardır. Mehmed Yakup Bey, en büyük desteği ise II. Abdulhamid tarafından görmüştür.
Desteğe rağmen kurulan devlet uzun ömürlü olamamıştır. Yakup Bey’in 1877 yılında vefat etmesi üzerine Çin hemen Doğu Türkistan’a saldırmıştır. 18 Mayıs 1878’de Doğu Türkistan’ın tamamını işgal etmiştir. 18 Kasım 1884’te Çin imparatorunun emriyle 19. eyalet olarak Şin-cang (Xin Jian “Yeni Toprak”) adıyla doğrudan İmparatorluğa bağlanmıştır.
1931 yılında Kumul kentinde bağımsızlık mücadelesi neticesinde bölgedeki Çinlilere karşı zafer kazanılmış ve 12 Kasım 1933’te Kaşgar’da Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur.Hoca Hacı Niyaz cumhurbaşkanı ilan edilmiştir.
Rus-Çin rekabetinden dolayı isyana destek veren Rusya daha sonra kendi egemenliğindeki Türklere (Batı Türkistan) kötü örnek olacağı korkusuyla isyan sonrasında Çin’e destek vererek kurulan devletin yıkılmasına yardımcı olmuştur.
Mücadele devam etmiş, 1944 yılında Gulca’da Çinlilere karşı yine galip gelinmiştir. Ayaklanmaya destekleyen Rusya, Gulca’da 1944 yılı Ekim ayında Şarkî Türkistan Cumhuriyeti’nin kurulmasına yardımcı olmuştur. Gulca, Tarbagatay ve İli şehirlerini içine alan bu cumhuriyet bölgedeki Çin kuvvetlerini yenmiştir. Ancak Rusya bu hızlı gelişmelerden korkup bu Cumhuriyetin yöneticilerini Çinliler ile anlaşmaya zorlamışlardır. 1946 yılında iki hükümet arasında 11 maddelik bir metin imzalanıp birleşik hükümet kurulmuştur. Böylece bu devlet de Rusya’nın olumsuz tutumu neticesinde ortadan kalkmıştır.
Bu arada Mao Çin’e hâkim olmayı başarmıştır. 1949 Eylül’ünde Doğu Türkistan’daki Çin birliklerinin komünist Çin hükümetine bağlılıklarını bildirmelerine üzerine Çin hiçbir askeri güç kullanmadan Doğu Türkistan’ı işgal etmiştir.
Uygur Türklerine reva görülen vahşiyane Çin zulmünün altında inleyen Doğu Türkistan’ın kısa tarihini anlattık. Ancak Türklerin bağımsızlık uğruna ölüme seve seve gideceklerini yine de en iyi Çinliler bilir. Bu Türklerin sönmeyen ateşidir.
DOĞU TÜRKISTAN COĞRAFYASI
İpek Yolu’na geçit veren Doğu Türkistan, coğrafi yapısında farklı yer şekillerini büyük bir uyum içinde barındırmaktadır. 1.828.418 km2’lik bir alana yayılan bölge sırasıyla Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Tibet, Çin, Moğolistan ve Rusya ile komşudur. Adını yükseklik ve heybetinden alan Tanrı Dağları, Doğu Türkistan’ı ikiye bölen bir sınır gibidir. Kuzeyde Cungarya Havzası ve güneyde Tarım Havzası olmak üzere bölgeyi iki doğal havzaya ayıran dağların uzunluğu 2500-2700 km’yi, yüksekliği ise 4000-4700 metreyi bulmaktadır. Tanrı Dağları, bölgenin iklimini de doğrudan etkiler; dağlar kuzeyden gelen nemli havanın güneye geçmesine mani olduğundan, güney kesimler daha kuraktır.
Tarım Havzası, Tanrı Dağları ile Karanlık Dağlar arasında bulunmaktadır. Müslüman Uygur Türklerinin yaklaşık %75’i burada yaşamaktadır. Bunun nedeniyse, 910.000 km2’lik alanın 500.000 km2’sini Taklamakan Çölü kaplamasına rağmen geriye kalan alanın ziraata elverişli olmasıdır. Sıcaklığı -40°C ila 45°C arasında değişen Gobi Çölü’nden daha da kurak olan ve çok az yağış alan havzanın ziraat yapılan kesimleri, Tarım Nehri sayesinde sulanmaktadır. Havzada buğday, pamuk, mısır, pirinç ve meyve çeşitleri yetiştirilmesinin yanı sıra coğrafi koşullar, hayvancılık için de oldukça müsaittir.
Cungarya Havzası ise Tanrı Dağları ile Altay Dağları arasında kalan bölgedir. Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’nin yer aldığı Cungarya Havzası’nın daha verimli topraklara sahip olmasının yanı sıra ülkeyi komşu ülkelerle Uzakdoğu ülkelerine bağlayan kara ve demir yollarına da ev sahipliği yapması, bölgeyi cazip ve hareketli hale getirmektedir. Havza orta kesim hariç, tarım için oldukça verimli topraklara ve hayvancılık için geniş otlaklara sahiptir.
Ülkenin genelinde kara iklimi hakimdir. Yaz mevsiminin çok sıcak, kış mevsimininse çok soğuk geçtiği ülkede insanların geçimleri büyük ölçüde düzensiz yağan yağmurlara bağlıdır.
Doğu Türkistan, geçmişte özellikle Tarım Havzası’ndaki Kaşgar, Hoten, Aksu, Turfan gibi şehirleriyle hem Türk-İslam coğrafyasının önemli medeniyet merkezlerini, hem de Türklerin İslamiyet’i ilk defa kabul ettiği toprakları içinde barındırmasına rağmen bugün hak ettiği ilgiyi görememektedir.
DOĞU TÜRKISTAN’IN MILLI BAYRAĞI VE AMBLEMI
UYGUR DILI
Site yapım aşamasındadır.
Sitemizin İngilizce Bölümünden yararlanın.
GELENEKSEK UYGUR TIBBI
Site yapım aşamasındadır.
Sitemizin İngilizce Bölümünden yararlanın.
UYGUR MILLI MÜZIKLERI
Site yapım aşamasındadır.
Sitemizin İngilizce Bölümünden yararlanın.