Teşekkürler Türkiye
Çin Halk Cumhuriyeti, hür dünya memleketlerinin gözleri önünde, 72 yıldır Doğu Türkistan’da sistematik asimilasyon siyasetini devam ettirmekte, son beş yılda ise bunu soykırıma dönüştürmüştür. Çin, hiçbir uluslararası hukuk kuralına uymadan 1949 yılında işgal ettiği kadim Türk yurdu vatanımız Doğu Türkistan’da uygulayageldiği zulüm siyasetine karşı doğal mecrasında gelişen tepkileri dahi “bölücülük” ve “terörist” faaliyet olarak adlandırmaktadır. On yıllardır “sonucu” “sebep” olarak kabul ettirmeye çalışan Çin yönetimi, bölgede işlediği soykırım suçunu örtmeye ve bu suçlara meşruiyet kazandırmaya çalışmaktadır. Buna yönelik Uluslararası toplumun tepkisi gittikçe artmakta. Kanada, Hollanda, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Litvanya Parlamentoları ve Amerika Hükümeti Çin’in Uygurlara yönelik yürüttüğü siyasetini soykırım olarak kabul etmiştir. Bilindiği üzere Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı asimile politikaları, 2018 yılında ilk defa Birleşmiş Milletler tarafından ciddi bir dilde eleştirilerek, Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur Türklerine ve diğer Müslüman azınlıklara baskı ve şiddet uygulamakla suçlanan Çin’e “BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve bağımsız gözlemcilerin bölgeye derhal ve engelsiz ziyarete izin vermesi” çağrısında bulunulmuş, bu çağrıya 15 ülke imza atmıştı.
BM’nin ikinci çağrısına 39 ülke imza atmış, İslam ve Türk Dünyasının lideri konumundaki Türkiye imza atmamıştı.
22 Ekim tarihinde 43 ülkenin imzasıyla, Birleşmiş Milletler’de (BM) Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine ve diğer Müslüman azınlıklara baskı ve şiddet uygulamakla suçlanan Çin’e, “BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve bağımsız gözlemcilerin bölgeye derhal ve engelsiz ziyaretine izin vermesi” çağrısı yapılan karara Türkiye Cumhuriyeti devleti de imza atmıştır. Adı geçen çağrıda, BM Genel Kurulunun insan hakları konularını ele alan 3. Komitesi’nde, 43 ülke Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerinden endişe duyduğunu bildirdi.
BM tarafından yapılan çağrıda, güvenilir raporların 1 milyondan fazla kişinin keyfi gözaltına alındığı “siyasi eğitim” kamplarının varlığına işaret ettiğine dikkat çekilmiştir. işkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet, çocukların zorla ailelerinden ayrıldığını belgeleyen raporların sayısının da arttığı ifade edilmiş
Çin’e uluslararası yükümlülüklerini yerine getirme ve insan haklarına saygı göstermesi çağrısı da yapılan karara Türkiye Cumhuriyetinin imza atması, Doğu Türkistan’daki Uygurlar başta Türk topluluklarını sevindirmiştir. Bundan dolayı Doğu Türkistanlılar adına minnettarlığımızı bildiririz.
Dolkun İsa
Dünya Uygur Kurultayı Reisi
25 Ekim 2021