Dünya Uygur Kongresi, Çin’in Uygurlara karşı artan Ulusötesi Baskısına dikkat çekti

Dünya Uygur Kongresi, Çin’in Uygurlara karşı artan Ulusötesi Baskısına dikkat çekti

Almanya merkezli Uygur kuruluşu Dünya Uygur Kongresi, yayınlandığı basın açıklaması ile işgalci Çin’in yurtdışında yaşamak zorunda kalan Uygurlara yönelik artan ulusötesi baskısına dikkat çekti.

Geçtiğimiz günlerde MİT’in başarılı bir operasyonu ile işgalci Çin’e casusluk yapan bir şebeke çökertildi. Mahkeme, Doğu Türkistanlı önde gelen isimler ve kuruluşlar hakkında bilgi topladığından şüphelenilen altı kişiyi tutukladı. Çin adına casusluk yapan bu kişilerin hepsinin Uygur olduğu açıklandı.

Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa, “Türkiye’de yapılan son tutuklamalar, Çin’in diasporadaki Uygurlara karşı ulus ötesi baskı uygulamak için kullandığı çeşitli yöntemleri örneklemektedir” dedi. “Kendi deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki Çin’in uzun kolu sınırlarının çok ötesine uzanıyor ve ÇKP eylemlerinden sorumlu tutulmadığı için bunu kolayca yapabiliyor.

Dünya Uygur Kongresi, Çin’in Uygurlara yönelik sınır ötesi baskısına ilişkin endişelerini dile getirdi. Açıklamada; “Çin hükümetinin sınırlarının ötesine genişleyen erişimi, dünya çapındaki Uygurlar için büyüyen bir tehlike oluşturmakta ve temel haklarını tehdit etmektedir. Dahası, bu durum ulusal ve uluslararası hukukun yanı sıra devletin egemenliğini de ihlal etmektedir. ÇKP, Uygur insan hakları savunucularını, gazetecileri, siyasi aktivistleri ve diasporanın düzenli üyelerini, saldırı, adam kaçırma, yasadışı sınır dışı etme gibi fiziksel saldırılar ve casusluk, siber saldırılar ve çevrimiçi ve telefonla taciz veya şantaj gibi dijital saldırılar yoluyla hedef almakta ve Uygurları sessizliğe zorlamaya çalışmaktadır.” denildi.

Safe Guard Defenders raporuna göre, ÇKP Uygurları gözetlemek için Türkiye’de devlet polisi ve Komşuluk Çalışma Gruplarını içeren ulusötesi ağlar kurdu. Pasaport başvuruları, maddi sıkıntılar ve Doğu Türkistan’daki aileleri için endişelenmek gibi faktörlerden yararlanan Çin polisi, Uygur bireyleri muhbirlik yapmaya, Uygur soykırımı konusunda sessiz kalmaya veya Çin yanlısı propaganda çalışmalarına katılmaya zorluyor.

Ulusötesi baskının neden olduğu üzücü ruh sağlığı etkileri, sadece mağdurların ötesine geçerek daha geniş bir toplumu etkilemektedir. ÇKP’nin taciz ve tehditlerinden korkan Uygurlar sıklıkla depresyon yaşamakta, aktivizmden uzaklaşmakta ve Doğu Türkistan’daki aileleri ve yerel topluluklarla bağlarını koparmaktadır. Özellikle topluluk ve kültürel bağlantıların kaybı, ruh sağlığı ve refahı üzerinde zararlı etkilere sahiptir. 2023 yılında Uygur Demokrasi ve İnsan Hakları Merkezi (UZDM), Uygur diasporası üyelerinin Çin hükümetinin insan hakları ihlallerine ve devam eden soykırıma karşı savunuculuk ve aktivizmlerini nasıl güvenli ve etkili bir şekilde yürütebileceklerine dair en iyi uygulamaları sağlamayı amaçlayan Uygur insan hakları aktivistleri için tasarlanmış bir araç seti yayınladı. Araç kiti, Çin’in Uygurları küresel olarak susturmak, dışlamak, sindirmek, taciz etmek ve tehdit etmek için kullandığı yöntemleri detaylandırırken, aynı zamanda ulus ötesi baskının Uygurlar üzerindeki etkilerini, özellikle ruh sağlığına odaklanarak incelemektedir.

Dünya Uygur Kongresi, uluslararası topluma, özellikle de Uygur diasporasına ev sahipliği yapan ülkelere, Çin hükümetinin ve ajanlarının ulus ötesi baskı uygulama kabiliyetini sınırlama çağrısında bulundu.