BM’den Uygur Soykırımı ile ilgili emsal karar

BM’den Uygur Soykırımı ile ilgili emsal karar

Birleşmiş Milletler (BM) Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu, Çin’in Toplama Kamplarında tutulan Uygur Türkleri ilgili yapılan başvurular hakkındaki kararını açıklandı.

Çin’in Toplama kamplarında zorla tutulan ve hala iletişim kurulamayan kamp mağdurlarının Türkiye’deki aile üyelerinin avukatları, BM İnsan Hakları Konseyi ve diğer ilgili BM mekanizmalarına Doğu Türkistan’da yaşanan soykırım ile ilgili daha önce kampsamlı bir başvuruda bulunmuştu. İstanbul’da Uygur Türkleri tarafından kurulan Kamp Mağdurları Platformu’ndaki mağdurların Avukatı Gülden Sönmez ve beraberindeki diğer avukatlar tarafından BM’ye yapılan başvuru sonuçlandı. BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu, Çin’in Toplama Kamplarında tutulan Uygur Türkleri ilgili yapılan başvurular hakkındaki kararını açıklandı.

BM’DEN ÇİN’İ KORKUTAN KARAR!

BM tarafından açıklanan kararda, Tacinisa İmin, Dilşad Oralbay, Niğmet Hemit davalarında milyonlarca Uygur Türkünün Çin’deki sözde yeniden eğitim kamplarına hapsedilmesi ve Çinli yetkililer tarafından Uygur Türklerinin uluslararası ve evrensel temel haklarının, sistematik ve ağır bir şekilde ihlalinin tespit edildiği bildirildi. Ayrıca Çin’in Toplama Kamplarına atılanların Uygur Türkü olmaları ve Müslüman olmaları temelinde bunun ayrımcılığa dayanması ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2. maddesini ihlal ettiği sonucuna varıldı.

Karar sonrası Kamp Mağdurları Platformu, İstanbul’un Zeytinburnu ilçesindeki Kazlıçeşme Kültür Merkezi’nde bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya, ailesi Çin Toplama Kamplarında olan Uygur Türkleri, Kamp Mağdurları Platformu yöneticileri ve platformun avukatları katıldı.

“BAŞVURUMUZ DELİLLERE DAYALI VE KAPSAMLI”

Ailesi Çin Toplama Kamplarında tutulan tanıklar ve mağdurlar adına BM’ye başvuruda bulunan Avukat Gülden Sönmez alınan kararla ilgili yaptığı açıklamada, “Başvurumuz olabildiğince teknik ve maddi delillerle dolu bir başvuru olarak BM’ye sunuldu. Başvurumuzda sadece Çin Toplama Kamplarında tutulan ailelerin yakınlarının beyanlarından faydalanmadık; bulabildiğimiz tüm delilleri, uydu görüntü fotoğraflarından, daha önce toplama kamplarından çıkmış kamp şahitlerinin tanıklıklarından, uluslararası raporlardan, BM’nin daha önce Doğu Türkistan ile ilgili yayımladığı raporlardan yararlandık. Bir hukukçu olarak bu iddiaları ispat edecek bütün hukuki delilleri geniş bir şekilde BM İnsan Hakları Konseyi’nin dikkatine sunduk. Çok memnunuz ki ilk defa bu karar sürecinde toplama kamplarına, insan hakları ve hukuk yönünden ciddi ve detaylı bir eğilme söz konusu olmuştur. BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu, Çin Devletinden savunma istedi. Çin Devleti’ne savunmasını vermesi için de bir süre verdi. Çin yönetimi bu iddialara bir savunma dilekçesi verdi. Ama bu dilekçedeki beyanların hem bizler açısından hem BM açısından kabul edilebilir yanı yoktu” ifadelerini kullandı.

ÇİN’İN UYGUR SOYKIRIMI VE SİSTEMATİK DEVLET POLİTİKASI

Avukat Sönmez, ayrıca Çin’in BM’ye verdiği savunması ile ilgili, “Müvekkillerimin aileleri hakkında da nerde olduğuna dair, nasıl tutulduklarına dair bazıları ile ilgili hiçbir bilgi Çin tarafından BM’ye sunulmadı. Biz, Çin’in savunma dilekçesine karşı cevaplarımızı da BM’ye sunduk ve nihayetinde geçtiğimiz aylarda 6 Nisan günü yayınlanacak şekilde bu karar açıklandı. Karara göre öncelikle toplama kamplarının kendisi ve tutma prosedürü ile ilgili ilk detaylı karar olma özelliğini taşıyor. Bu karara göre BM, Çin’in sistematik ve ağır bir şekilde insan hakları ihlali yaptığını teyit etmiş oldu. Öte yandan özellikle toplama kamplarında tutulanlar başta olmak üzere genel olarak Çin, Doğu Türkistan Bölgesi’nden olan insanlara veya dini olarak Müslüman olan, Uygur, Kazak ve benzeri etnik kökenlerde olanlara ihlalin sistematik olarak yapıldığını bu kararla teyit etmiş oldu” dedi.