ÇİN’İN MEMURU: UYGURLAR, TEHDİT VE CEZA İLE KUR’AN VE DİNİ KİTAPALARI İMHA ETTİRİYOR

ÇİN’İN MEMURU: UYGURLAR, TEHDİT VE CEZA İLE KUR’AN VE DİNİ KİTAPALARI İMHA ETTİRİYOR

Kaynak: UYHAM, 02 Şubat 2017

dgd

Çin işgal yönetiminin işbirlikçi Uygur asıllı  Memuru Çin işgal yönetiminin dini inanç ve ibadetleri kısıtlama,engelleme ve yasaklamasından sonra bu kez Müslüman Uygur Türklerinin evlerinde buluna Kur’ani Kerim ve dini içerikli kitap ve yayınları   ceza ve tehdit  ile  imha etmeye zorladıklarını açıkladı.

Özgür Asya radyosuna konuşan ve adını Giyaseddin olarak açıklayan ve oturuduğu kentin adını ise, gizleyen Çin’in Uygur asıllı bir Denetim memuru şunları ifade etti

Bir Yıl Süre İle Geçici Olarak Görevlendirildim
Ben büyük bir kent’te devlet mumuru olarak çalışıyordum.Yönetimin emeri ile  ülkenin güney bölgesindeki bir kente bir yıl süre ile geçici olarak görevli gönderildim.Benim buradaki görevim köylere giderek mahalli yönetimin ÇKP.’nin  cıkardığı  yasa ve talimatlarını tam  olarak uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmek ve icraatları yerinde görerek durumu tesbit  ederek yukarıya rapor etmektir. Görevim  gereği  sürekli olarak köylerde denetleme yapıyorum.Köylerde yaşayan Uygurlar ile bire bir görüşüyor ve sohbet ediyorum. Güney bölgelerinde yaşayan Uygurlar  çok fakir ve ekonomik olarak standartların  çok çok altında bir hayat yaşıyorlar. Baskılar buralarda diğer yerlere  göre  çok  daha ağır ve sıkı şekilde icra ediliyor. Halk çok tedirgin,geleceklerinden ümitsiz  ve korku içinde yaşıyor.

Dini Hayat Çok Sıkı Kontrol Altında
En ucra köylerdeki   cami ve Mescitler  dahi çok sıkı denetim ve kontrol altında.Namaz dahi polis ve  asker  kontrölü altında kılınabiliyor. Hopörlörle ezan okumak yıllar önce yasaklanmıştı zaten. Namaz vakitlerinde ezan Mescit ve Camilerin içinde  dışarıda duyulmayacak kadar çok alçak sesle okunuyor.Mikrofon kullanmak zaten  yasaklanmıştır.Sabah ve yatsı namazları için Mescit ve Camiler açık.Diğer zamanlar ise,kapılara kilit vuruluyor. ÇKP.Dini işler İdaresinin tayin ettiği Cami imamı gelmediği zaman kimse  onun yerine imam olamıyor.Çünkü,yasak. İmam olarak namaz kıldıran suç işlemiş oluyor ve cezası de  çok ağır.Bu nedenle kimse imam olmuyor.Baskı ve zulüm o derece ağır ve sıkı ki, Müslüman Uygurlar Çin asker ve polisinin baskı,tehdit ve korkutmaları yüzünden evlerinde adeta kapanmış durumda.Dışarı çıkmaktan dahi korkuyorlar.
İmamlar Her Gün Eğitime Tabi Tutuluyor
Din İşleri idaresi Çin Komünist Partisine bağlı.İmamlar çok sıkı şekilde kontrol ve denetleniyor.Ayrıca,imam ve müezzinler hemen hemen her gün Dini işler idaresine toplanarak “Eğitim”e tabi tutuluyor. Sürekli gözetim,kontrol ve baskı altında olan Çin’en maaş alan  imamlar da görevlerini yaparken çok dikkatlı ve titiz davranmak zorunda.

2013920163727-b_fefd94602f8e1dd06741

Kur’ani Kerim ve Dini Kitaplar Zorla İmha Ettiriliyor
Çin yönetimi 2-3 yıl öncesine kadar, her evde birer Kur’ani Kerim bulundurulabileceğini açıklamış ve her evde bir adet Kur’an kerim bulundurmaya izin veriyordu.Şimdi bu uygulama kaldırıldı.Evlerde Kur’ani Kerim ve dini kitaplar bulundurmak yasaklandı. Evler her an arandığından Kurani Kerim ve dini kitapları gizlemeleri de mümkün olmuyor.Aramalarda ele geçirilirse 5-8 yıl arasında  değişen hapis cezalarına çarptırılıyorlar.
Müslüman Halk, Kurani Kerim ve Dini Kitapları Önce Mescit ve Camilere Bırakıyordu
Çin yönetimi Kur’ani Kerim ve dini kitapların bulundurulmasını yasakladıktan sonra.,halk suçlu duruma düşmemek için ellerindeki Kur’ani Kerim ve dini kitapları Mescit ve Camilere bırakarak bu cezadan kurtulmak istiyorlar.Ancak,Mescit ve Camilere getirilen Kur’ani Kerim ve dini kitapların miktarı çok fazla olduğu için bunları koyacak yer bulamayan  görevli imamlar veya Dini işler İdaresinin talimatı ile bu kitapları almamaya başlamış,

Her Bölge İçin Tutuklu Kontenjanı Tesbit ediliyor ve Uygulanması İsteniyor
Çin işgal yönetimi her yerleşim birimi için aylık ve yıllık olarak tutuklanacak kişiler için kontenjan tesbiti ediyor ve bu bölgelerdeki yetkili memurlarına bunun uygulanmalarını talep ediyor. Örneğin,A köyünden ayda şu kadar kişi yasa dışı eylemler ve davranışlar yaptığı için tutuklanacak.Yetkililer bu kadar insanı  gerekçeler  ve sebepler  uydurarak  tutukluyor ve hapsediyor ;
Bu tutuklamalar için şu sebep ve gerekçeler  sebep olarak   gösteriyorlar ;
1. İçki ve sigara kullanmakta iken.bu alışkanlıklarını aniden terk edenler
2. Dini duygusu zayıf iken.birdenbire dini duyguları  artarak güçlenenler
3. NNamaz kılmaz iken, Aniden namaza başlayanlar
4. Sakalını uzatanlar ve dini   içerikli  kıyafet giyenler

11698545_1597379900529337_3203921926009805730_n

Rüşvet Olağan Bir  Ticaret Sektörü Haline Gelmiş
Yukarıda belirtilen iddia ve gerekçeler ileri sürülerek  tutuklanan gençleri kurtarmak için aileler ÇKP.’nın işgal yetkililerine yüksek miktarda rüşvet vererek evlatlarını kurtarmaya çalışıyorlar.Parası olmayanlar ise,rüşvet vermek için bankalardan,yakınlarından veya komşularından borç para alarak bu rüşveti veriyorlar.Çin yönetimi bu rüşvete bilerek göz yumuyor.Çünkü,her kademedeki Yetkililer de rüşveti bir alışkanlık haline getirmiştir ve olağan karşılanmaktadır. Çin işgal yönetimi mahalli yetkilerinin rüşvet alarak zengin olmalarına göz yumuyor ve karşılığında da kendi tahakkümlerinin en küçük yerleşim birimlerinde  sıkı bir şekilde  devam etmesini istiyorlar.