DOĞU TÜRKİSTAN UYGUR YÜKSEK ŞURASI

Doğu Türkistan Uygur Yüksek Şurası Hazırlık Komisyonu 02 Ekim 2010

“Doğu Türkistan Uygur Yüksek Şurası” toplantısı 1-  6 Şubat 2011 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington’da düzenlenecektir. Dünyanın çeşitli ülkelerinde farklı fikir ve görüşlere sahip temsilcilerin katılımıyla gerçekleşecek bu toplantıda Doğu Türkistan davası ile ilgili ortaya çıkan yeni meseleler  değişik bakış açılarından müzakere edilecek ve yeni strateji, taktik ve mücadele yöntemleri belirlenecektir.

Bilindiği gibi, milli mevcudiyetimiz son yıllarda gittikçe artan bir şekilde ciddi tehditlere maruz kalmaktadır.  Çin yönetimi Doğu Türkistan’a sürekli olarak Çinli göçmen yerleştirmekte, yerli halkı azınlık durumuna düşürmeye çalışmaktadır. Diğer taraftan yüz binlerce genç kızımız ailelerinden, yurtlarından, vatanlarından zorla koparılarak “istihdam” bahanesiyle Çin’in çeşitli bölgelerine nakledilerek sömürülmekte, aşağılanmaktadır. Milli Eğitim sisteminden Uygur Türkçesini çıkararak yerine “çift dilli eğitim” adı altında Çince eğitimi yerleştirmeyi, bu şekilde Uygur milli eğitimini tamamen ortadan kaldırıp genç kuşakların asimilasyon sürecini hızlandırmayı hedeflemektedir.

Çin komünist hükümetinin ateist politika ve propagandalarıyla çocuklarımız, gençlerimiz dinsizleştirilmekte, ahlaki yönden yozlaştırılmakta ve böylece milli kimliğinden koparılmaktadır. Yüz binlerce suçsuz eğitimli aydınlarımız, Çin zindanlarında işkencelere tabi tutularak feci bir şekilde hayatlarına son verilmektedir.

Doğal kaynaklarımız yıllardır talan edilmekte, bu kaynaklarla Çin gittikçe gelişip zenginleşirken halkımız açlık ve sefaletle mücadele etmek zorunda kalmakta, varlık içinde yokluk çekmektedir.

Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da yürütmekte olduğu asimilasyon politikası ve stratejisi dolayısıyla halkımızın ana dil, düşünce, ifade, dini inanç, eğitim, üreme çoğalma gibi temel insan hakları hiçe sayılmakta, kişilik onur ve şerefi ayaklar altına alınmaktadır.  Kendi vatanlarında özgürlük adına hiçbir hak ve hukuka sahip olmayan halkın yurt dışında yaşayan yakınları ile serbestçe görüşmeleri dahi engellenmektedir.

Kısacası Kızıl Çin’in 1949’dan bu yana Doğu Türkistan Uygur Türklerinin başlarına getirdiği felaket ve uyguladığı insanlık dışı zülüm ve işkenceler saymakla bitmez. Halkımız yıllardır var olma, ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Son yıllarda Çin yönetimi Doğu Türkistan halkına karşı Dünyada eşi benzeri görülmeyen bir baskı politika uygulamaktadır. Çin yönetiminin bu yanlış politikaları 5 Temmur Urumçi olayının patlak vermesine sebep olmuştur. 5 Temmuz Urumçi olayı Çin yönetimini uzun yıllardan beri yürütmekte olduğu yanlış politikalarını, dünya kamuoyundan sakladığı gerçekleri gözler önüne sermiştir. Gelişen iletişim teknolojisine karşı kamuoyunun gözlerinden saklamaya muktedir olamadığı son olay, 61 yıllık vahşetin çok küçük bir özetidir.  Halkımızın 61 yıldır çektiği zulüm, işkence ve haksızlık bu olayla dünya kamuoyuna yansımış ve dünyanın dikkatini Doğu Türkistan’ın üzerine çekmiştir.

Son yıllarda ekonomik yönden güçlenen Çin yönetimi yıllardır dünya kamuoyunun gözünden gizli yürüttüğü baskıcı, zulüm politikasını artık, gizlemeye gerek duymadan dünyaya meydan okurcasına uygulamaya devam etmektedir. 5 Temmuz olayından sonra Uygur Türklerini asimile etme, yok etme adımlarını hızlandıran Çin yönetimi son koz olarak zor kullanma, zorlama, korkutma, yıldırma gibi aşağılık, en iğrenç yöntemlere başvurmaktadır. Her gün yüzlerce gencimiz yargısız infaz edilmekte, aydınlarımız çeşitli bahanelerle hapse atılmaktadır. 

Bu durum “Doğu Türkistan Uygur Şurası” Toplantısının acilen yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Milletin kaderiyle doğrudan ilişkili olması dolayısıyla bu toplantı son derece önemlidir. Toplantının başarılı geçmesinde mazlum milletimizin hür dünyadaki savunucuları olarak hepimize büyük sorumluluk düşmektedir.  Hazırlık komisyonumuz toplantının amacına uygun, başarılı ve verimli olması için milli hareketimizin önderi Sayın Rabia Kadir Hanımefendinin önerileri ve bilgileri doğrultusunda hareket etmektedir.

Doğu Türkistan Uygur Yüksek Şurası” toplantısı geniş katılımlı bir toplantı olacaktır. Bu toplantıya dünyanın çeşitli bölgelerinde Doğu Türkistan davası için canla, başla mücadele vermekte olan siyasi faaliyetçilerin, cemiyet ve teşkilatların ve çeşitli sahaların temsilcileri, ayrıca çeşitli uluslararası kuruluşlardan gözlemciler katılacaktır.  Toplantıya katılacak temsilciler aşağıdaki şahıslardan oluşturulacaktır: 

1. Doğu Türkistanlıların bulundu ülkelerde saygın sivil toplum üyeleri, ticari alanda faaliyet gösteren kişiler, gençler ve kadınlar arasından demokratik bir şekilde seçilmiş kişiler. 

2. Aydınlar.

3.Din görevlileri.

4. Bulunduğu Ülkelerdeki DUK temsilcileri ve taraftarları.

“Doğu Türkistan Uygur Yüksek Şurası “ toplantısında aşağıdaki soruşlara cevap aranacaktır:

1)  Milli takdirimizi nasıl belirlemeliyiz?

2) Halkımızı zulmün pençesinden nasıl kurtarabiliriz?

3) Urumçi olayı gibi olaylarda milletimize acilen ne gibi yardımlarda bulunabiliriz?

4) Milli hareketimizin bundan sonraki konumu ne olmalı?

5) Halkımız için en çok ne gibi faaliyetler daha faydalı olur.?

6) Vatanımızın içinde ve dışında almamız gereken en önemli tedbirler neler?

7) Siyasi yönden, fikirleri uyuşmayan teşkilatlarımızın konumu ne olmalı?

8) Teşkilat mensubu olan bizler davamızın süreklilik kazanması için neler yapabiliriz?

9) İçerden ve dışarıdan ilişkilerimizi nasıl güçlendirebiliriz?

10) İktisadi meselelerimize nasıl çözüm getirmeliyiz?

11) İç ve dış hücumlara karşı ne gibi önlemler almalıyız?

12) Çin’in dünya ülkelerine karşı yürüttüğü sinsi politikalarına karşı ne gibi çareler aramalıyız?,

13) Çin yönetiminin milletimizi içeriden böl, parçala yut politikasına karşı ne gibi önlemler almalıyız?

14) Çinli göçmenlere karşı nasıl tedbir almalıyız? Onlara karşı tavrımız ne olmalı ?

Bu meseleler toplantıda masaya yatırılacak, üzerinde tartışılacak, çözüm yolları aranacak, çare tedbirler tespit edilecek ve karara bağlanacaktır.

Doğu Türkistanlı kardeşlerimizden bu toplantının önem ve ehemmiyetini bir an önce kavrayıp başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi için canla başla çalışmalarını, sorumluluklarını yerine getirmelerini talep ve ümit ederiz.